anne-baba-abi-abla ile edilen yerli veya yersiz kavgaların ardından (haklı olunsa dahi) insanın tüm hücrelerine sirayet eden huzursuzluğun, umutsuzluğun, üzgünlüğün, bezginliğin, yılgınlığın fon müziğidir bu şarkı. kimi zaman kilometrelerce uzaktaki bir yurt penceresinin pervazına dayanılarak tütün mamülü tüketirken zihnin kendiliğinden fade-in yaparak söylemeye başladığıdır. kimi zaman memleketin bilmem neresinde, sinekli bakkalı andıran ve aslında sinek avlayan bir dinlenme tesisinde hava almaya çıkıldığında mırıldanılandır. bu, kimi zaman teknolojinin getirdiği tüm imkanlardan faydalanılan dünyanın bir ucundaki devasa bir uluslararası havaalanı da olabilir pekala. pekala anne-baba-abi-abla'nın odalarının hemen bitişiğindeki 10 metrekarelik hücre olabilir. pekala ana kucağı, baba ocağı olabilir bu şarkının tesirini katlayan. ve tabii arefelerde düzenli olarak, arafta kalındığında zaman farkı gözetmeksizin ziyaret edilen son durak da olabilir. olmaması için kaç tane sebep sunabilirsin? nereye kadar yahut?
''doo, doo, doo, doo, doo, doo, doo, doo...''