mp3 çalarımı ve bilgisayarımı belirli aralıklarla yenilemeye, formatlamaya çalışırım. yeni tatlara yer açmak isterim. bu yeni tatların ise ancak yüzde birkaçı damak tadıma uyar. daha sonra eskiden yediğim lezzetlere dönüş yaparım bir şekilde. son bir yıl içinde bu bahsettiğim yeni tatların yüzde birkaçlık dilimine girmiş on şarkı var. kasım 2010'dan beri dönüp dolaşıp en fazla dinlediğim şarkılar diyebilirim. sırf bu parçalar yüzünden kendime çok kızıyorum ehliyet sahibi olmadığım için. hoş, bırak ehliyeti, herhangi bir motorlu taşıtın sürücü koltuğuna oturmuşluğum dahi yok. bu parçaları dinleyerek gecenin bir saati, şehrin boş ve geniş bulvarlarında araba kullanmak apayrı bir keyif olsa gerek...
10. ezginin günlüğü - bilmiyorum ne olacak
''ah, bir aşka yandım ki,
yelkeni yok, rüzgarı yok, derdi çok, dermanı yok...
bu kısım rakı kadehini fondiplemek, sigaranın son fırtını çekmek için eklenmiş sanki şarkıya. fena. feci. felaket. (esasında buraya 10 farklı ezginin günlüğü şarkısı yazılabilirdi; eksik bir şey, selluka, kadıköy...)
9. the last shadow puppets - my mistakes were made for you
her dinleyişimde beyin kıvrımlarımın düzleştiğini hissediyorum. kafa ütülemek değil elbette bu düzleşme. zihnin kapılarını tutan menteşelerin atması gibi bir şey. değişik. bir hayli orijinal.
8. the soundtrack of our lives - second life replay
''but somewhere i'll survive
to make you feel alive
so you could all reload
your dreams and all your hopes.''
temposu gittikçe yükselen ve tüyleri diken diken edebilme özelliğine sahip bir şarkı bu, ağır bir kere. bu minik listedeki favorim. dünya çapında bir efsane olmamasının tek sebebi, popüler bir grup tarafından söylenmemiş olması bu şarkının. böylesi daha iyi şüphesiz.
7. gülay sezer - takvimlerden haberin yok mu
bu şarkı hakkında bir yorum yapmak istemiyorum.
6. müslüm gürses - unutamadım
...
''kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde
bir türlü kendimi avutamadım''
5. the smiths - last night i dreamt that somebody loved me
''last night i dreamt
that somebody loved me
no hope, no harm
just another false alarm''
the smiths'ten daha farklı bir şey beklemek doğru olmazdı doğrusu. olması gerektiği gibi diyelim. everything in its right place.
4. empyrium - fossegrim
genç werther'in acılarına katık ederseniz şu parçayı, biraz da meyyalseniz çabuk demoralizasyona, yan etkileri fena olabilir. kasımın sarı yaprakları genç werther'in acıları için olabilecek en manidar kitap ayracıdır hani.
3. nick drake - day is done
hüzünlü şarkılar gibi güzel
güzel anılar gibi hüzünlü.
2. charles aznavour - hier encore
''daha dün 20 idik
ne çabuk geçtiniz seneler'' diyor çarls dayı. 30'lu yaşlardaki insanlara daha bir koyuyor olsa gerek.
1. kings of convenience - winning a battle, losing the war
maçı kazanıp turu atlayamamak gibi, formalite maçı gibi buruk.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder