30.8.12

monna rosa, siyah güller, ak güller

şairin sessizliğini, insanın sinirleri yıpratacak biçimde yaklaşık yarım asırdır koruması, şiirin destansılığı ve arkaplanı, kullanılan türkçenin berraklığı ve kıvraklığı, okuyanın sesindeki tutuklayıcılık/"bunlar ne ki, biz neler gördük neler" havası, fon müziğinin söz/sınır dinlemez çığlığı...

"ellerin, ellerin ve parmakların
bir nar çiçeğini eziyor gibi"

buradan öyleyse...

Hiç yorum yok: