şairin sessizliğini, insanın sinirleri yıpratacak biçimde yaklaşık yarım asırdır koruması, şiirin destansılığı ve arkaplanı, kullanılan türkçenin berraklığı ve kıvraklığı, okuyanın sesindeki tutuklayıcılık/"bunlar ne ki, biz neler gördük neler" havası, fon müziğinin söz/sınır dinlemez çığlığı...
"ellerin, ellerin ve parmakların
bir nar çiçeğini eziyor gibi"
buradan öyleyse...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder